İrem Kömürcü | Bilgisayar Mühendisi

İrem Kömürcü | Bilgisayar Mühendisi

Bu hafta görünürlük çalışmalarımızda Bilgisayar Mühendisi İrem Kömürcü bizlerle!

İrem’i Twitter, Instagram, Youtube, Medium ve kendi kişisel blog sayfası üzerinden takip edebilirsiniz. 


Kendinizi tanıtabilir misiniz?

Ben İrem Kömürcü, 2019 Ağustos ayında Düzce Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Şu an Computer Vision Engineer olarak İTÜ UHUZAM’ da çalışıyorum. Öğrencilik dönemimde birbirinden farklı ekiplerle çalışma imkanı yakaladım. 2016 yılında Google Developer Group Düzce ekibine Organizer olarak destek vermeye başladım ve 2017 yılında Women Techmakers Düzce ekibini kurdum.

Bu sene itibariyle GDG İstanbul ve WTM İstanbul ekiplerine Organizer olarak destek vermeye başladım. Üniversite 4. sınıf öğrencisiyken engelli bireyler için ses ile oynanan bir proje geliştirdim. Bu proje hem teknik hem girişimcilik anlamında bana çok şey kattı. Bu proje ile çeşitli yarışmalara başvuru yaptım ve ödüller kazandım. Bunlardan biri de, Hamdi Ulukaya Girişimi ile yaklaşık 35.000 kişi arasından ilk 24’e girmemdi ve bu başarı ile New York Üniversitesi’nde çeşitli dersler almaya hak kazandım. Benim için deneyim dolu bir dönem oldu. Ardından mezun oldum ve Zonguldak’tan İstanbul’a taşındım.

2019 Eylül ayından bu yana İTÜ UHUZAM’da Derin Öğrenme ekibinde yer alıyorum ve Computer Vision Engineer olarak çalışıyorum. Bunun yanı sıra çeşitli startuplara destek veriyorum ve elimden geldiğince sunumlar yaparak, bloglar yazarak ve çeşitli içerikler oluşturarak kadın yazılımcılara ve bu alanda yeni çalışmaya başlayan kişilere destek olmaya çalışıyorum.

Çalışma alanınız nedir? Bu alanı neden seçtiniz?

Yapay zekaya olan ilgim 2017 Aralık ayında Hindistan’a gitmemle başladı. Google Developer Day kapsamında Hindistan’a gittim ve orada bazı Google teknolojilerini yakından tanıma fırsatı yakaladım. Gittiğim dönemde üniversite üçüncü sınıf öğrencisiydim. Çeşitli stantlar ve sunumlar vardı ve birçok konuyu ilk defa duyuyordum. Birçok teknolojiyi ve yeniliği anladım fakat içlerinde en çok kafamı karıştıran Tensorflow olmuştu. Tensorflow’u anlatırken makine öğrenmesi, yapay zeka gibi kavramları da anlatıyorlardı ve ilgim iyice artmıştı. Böylelikle Türkiye’ye döndükten sonra Tensorflow ve devamında Derin Öğrenme kavramlarına merak saldım ve 2018 Ağustos ayı ile birlikte projeler geliştirmeye başladım. Mesleğim ve çalıştığım alan da bu şekilde şekillendi diyebilirim.

Bu alanda kendini geliştirmek isteyen kişilere önerileriniz nedir? Nereden, nasıl başlamalılar?

Derin öğrenme ve kabaca yapay zeka çok geniş bir alanı kapsıyor ve gün geçtikçe daha da gelişiyor. Yapay zeka alanında bol bol okumak, işin mantığını kavramanın yanı sıra algoritma ve matematik bilgisini işin içine katarak ilerlemek oldukça önemli. Belli bir süre matematik temellerini sağlamlaştırmak en gereksiz görülen fakat bu iş için atılabilecek en önemli adımlardan biri olabilir bence.

Data science alanında çalışmasalar bile kullanacakları modeller, yapacakları işlemler hep data temelli olacak ve yine bu işlemleri yapabilmeleri için data konusunda deneyim sahibi olmaları iyi olacaktır. Bu alanda çok kullanılan programlama dillerinden en az birini bilmeliler. Benim gözlemim genelde Python tercih edildiği yönünde. Python ya da farklı bir programlama dilini öğrenmeliler. Python öğrenmek için bir kaynak gerekirse; açık ve ücretsiz şekilde paylaşılan, oldukça popüler Türkçe kaynak Yazbel İstihza’yı önerebilirim. Bence ardından bu konuda en çok kullanılan algoritmalara, modellere, framework’lere bakabilirler. Ben Derin Öğrenme alanında François Chollet’in Python ile Derin Öğrenme kitabını tavsiye ederim. Derin öğrenme alanında tüm kavramları, gidiş yollarını çok güzel bir şekilde anlatan bir kitap olduğunu düşünüyorum.

Bu alanda çalışırken yaşadığınız olumlu/olumsuz deneyimler neler? Nasıl üstesinden geldiniz?

Aslında birçok durumla karşılaştım ve zaman içinde karşılaştığım tüm durumların benim için tecrübe olduğunu farkettim. İlk olarak bilgisayar mühendisliği okuduğum sırada bazı şeyleri tecrübe etmeye başladım. Nerden başlamalıyım, hangi alanı seçmeliyim, geç mi kaldım gibi soruları birçok kişi gibi ben de kendime sormuştum ve doğru meslek seçimi yapmadığımı düşündüğüm zamanlar da olmuştu. Zamanla bu sorularımın ve telaşımın yersiz olduğunu, denedikçe ilerleme kaydettiğimi, kendime güvenimin daha da arttığını gördüm.

Yapay zeka alanı da yine nasıl başlamalıyım, neyi ne kadar bilmeliyim sorularını sıkça sorduğum bir alan oldu. Araştırdıkça, okudukça kendimi derin öğrenme ve computer vision alanlarında buldum diyebilirim. Bu alanda çalışmaya ilk başladığımda araştırma yapmayı bilmediğimi farkettim. Aslında araştırma yapmanın ve çok okumanın bu alanın çok önemli bir parçası olduğundan da habersizdim. Benim gibi araştırma yapmayı seven biri için bu alan, bu özelliği ile daha da sevimli hale geldi ve olumlu deneyim olarak kaldı. Araştırma yapmayı bilmenin önemini mesleğe başladıktan sonra öğrendim. Araştırma yapmayı öğrenmenin ve bu konuda hız kazanmanın ardından datalar konusunda problem yaşadım. Data nedir bilmeden bu alana girmiştim ve bu alana girmeden önce datalarla uğraşmak gerektiğini yine mesleği yaptığım sırada deneyimledim.

Mesleğinizi icra ederken karşılaştığınız tepkileri/durumları toplumsal cinsiyet bağlamında nasıl aktarabilirsiniz? Sizce bunun çözümü nedir?

Özellikle Data, yapay zeka ve bunların alt alanlarında çalışan çok fazla kadın ile tanıştım. Mesleğimi yaptığım sırada bu tarz bir şey ile karşılaşmadım fakat bilgisayar mühendisliği okuduğum dönemde mühendisliğin erkek mesleği olduğuna dair bir algı olduğunu fark ettim. Alan veya konu ne olursa olsun mühendislik denildiğinde akla erkek dolu sınıflar ve çalışma ortamları geliyor maalesef. Fakat hangi mühendislik dalı seçilirse seçilsin, mühendisliğin erkek mesleği olmadığını savunuyorum. Bu kapsamda 4 yıldan uzun süredir Women Techmakers gruplarına destek veriyorum ve kadın yazılımcı olarak etkinliklere çıkıp bu alanda kadınları desteklemeye çalışıyorum. Toplum olarak dilimize yerleşen ve cinsiyetçi kelimelerin ve yargıların değişmesini gerektiğini savunuyorum.

Sizin mesleğinizde çalışmak isteyen bir kız çocuğuna ne söylemek istersiniz?

Ben hayal kurmanın ve ardından yapmanın gücüne çok inanıyorum. Küçükken kurduğum hayaller şimdiki İrem’i oluşturdu. İyi ki hayal ettim, iyi ki çok inandım ve iyi ki gerçekleştirmek için çok çalıştım. Sen de hayal et, hayallerinin her şeyden büyük olduğunu sakın unutma. Kalbinde kendine ve geleceğine dair harika bir inanç taşı her zaman.

Unutma hayallerin ve kendine inancınla yapamayacağın şey yok. Hayallerini gerçekleştirmeye şimdiden başlamamak için de bir sebebin yok. Şimdiden matematik ve İngilizce konusunda elinden geleni yapabilirsin. Şimdiden kendi akıllı oyuncağını yapabilirsin. Eğer sorun olursa bana mutlaka yaz, elimden geleni yapmaya hazırım. Bu kocaman yapay zeka dünyasına belki birlikte adım atarız. Hayallerini büyük tutmayı unutma. Söylemem lazım ve hatırlatmam lazım, harikasın! <3

yazı

STEAM alanlarında toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın güçlenmesi için çalışıyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir