Belemir Uzun | Tıp Öğrencisi

Belemir Uzun | Tıp Öğrencisi

Bu hafta görünürlük çalışmalarımızda Tıp Öğrencisi Belemir Uzun bizlerle!

Belemir’i Twitter, Instagram ve LinkedIn üzerinden takip edebilirsiniz. Ayrıca Belemir’in çok yakında bir blog sayfası açacağını da sizlere duyurmak isteriz!

Kendinizi tanıtabilir misiniz?

Ben Belemir Uzun. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde üçüncü sınıf öğrencisiyim. İki yıldır sinirbilim ile yakından ilgileniyorum ve tıp fakültesinden mezun olduktan sinirbilim doktorası yapmak istiyorum. Sinirbilim hakkında öğrendiklerimi insanlarla paylaşmayı sevdiğim için aktif bir şekilde blog yazmaya çalışıyorum. Yakın zamanda da yaz stajında mikroglia ve nörogenez çalışmak için İspanya’dan kabul aldım.

Çalışma alanınız nedir? Bu alanı neden seçtiniz?

Açıkçası sinirbilimin her alanı merak uyandırıcı ancak ben en çok beyindeki mikroglia hücrelerini seviyorum. Beyindeki nöron dışı hücreler olan glialar, uzun bir süre hep nöronların gölgesi altında kalmıştı, yeni yeni onların değerinin farkına varıyoruz. Ben de özellikle glia hücrelerinden mikroglianın, nöronlar arasındaki bağlantı noktaları olan sinapslar üzerindeki etkileri ile ilgileniyorum. Alandaki öncü isimlerden biri olan Beth Stevens’ın makalelerini okuduğumda bu alanda çalışmak istediğime karar verdim. Hâlâ o makaleleri okuduğumda heyecan duyuyor olmam, bunun doğru bir seçim olduğunu gösteriyor.

Bu alanda kendini geliştirmek isteyen kişilere önerileriniz nedir?

İyi soru sorma konusunda kendinizi geliştirin. İyi bir soru, doğru cevaplardan daha çok kapı açar. Merak duygusunun yarattığı araştırma dürtüsü, çok ve farklı alanlardan okumalar yapmayı tetikliyor. Bu da farklı konuları birbiriyle ilişkilendirebilmeyi arttırıyor ve bilimde yaratıcılığı getiriyor.

Alanında uzman kişilerle iletişime geçmekten çekinmeyin, merak ettiklerinizi sorun. Hocalarınıza ne kadar istekli olduğunuzu gösterin ve onlardan bir şeyler öğrenmek için çabalayın. Laboratuvarlarında gönüllü olarak çalışabilirsiniz mesela.

Nereden, nasıl başlamalılar? 

Sinirbilim, oldukça multidisipliner bir alan. Bu nedenle sinirbilime dair tüm gelişmeleri takip etmek imkansız. Ama tavsiyem sinirbilime ilgi duydukları alanlardaki makalelere ağırlık vermek ama diğer alanlardaki gelişmeleri de olabildiğince takip etmek. Bunun için de çeşitli siteler var: neurosciencenews, sciencedaily, medicalxpress gibi haber sitelerini takip edebilirler.

Pandemi nedeniyle webinarlar da yaygınlaştı. Bu sayede, hocalara online olarak ulaşmak da kolaylaştı. Ayrıca Youtube’da da sinirbilim üzerine çalışan hocaların çok güzel konuşmaları var, onlar da yararlı olacaktır. ibiology.org’da da alanında çok başarılı bilim insanlarının videoları var, göz atmalarını tavsiye ederim.

Bu alanda çalışırken yaşadığınız olumlu/olumsuz deneyimler neler? Nasıl üstesinden geldiniz?

Yaşadığım en büyük zorluk mentor bulmak oldu. Hâlen bu sorunun üstesinden tam anlamıyla gelemedim ancak çeşitli hocalarla iletişim halinde olarak bu açığı kapatmaya çalışıyorum. Diğer bir olumsuzluk da çevremde birlikte gelişebileceğim insanların olmayışıydı. Ama sosyal medya bu yönüyle gerçekten faydalı oldu. Çoğu şeyi oradan tanıştığım insanlar aracılığıyla öğrendim. Size yol gösterecek biri yoksa bir şekilde o yolu siz yapmalısınız.

Beni alandaki en sevindiren olumlu şey ise çalışmalarını severek takip ettiğim başarılı insanların kadın ağırlıkta olması ve hepsinin de akademide eşitlik üzerine duruşlarını örnek alabiliyor olmam.

Mesleğinizi icra ederken karşılaştığınız tepkileri/durumları toplumsal cinsiyet bağlamında nasıl aktarabilirsiniz? Sizce bunun çözümü nedir?

Ben bireysel olarak henüz çalışmalarım sırasında toplumsal cinsiyet bağlamında olumsuz bir durumla karşılaşmadım. Ama maalesef “henüz” diyorum. Çünkü hepimiz farkındayız ki kadınlar mesleklerini icra ederken bu tür sorunlarla karşılaşmamış olması neredeyse imkansız. Bence ilk adım, tarih boyunca kadınların erkeklerden daha az başarılı olduğu algısını yıkmak olmalı. Bu nedenle de “Görünürlük Çalışmaları” gibi faaliyetler oldukça kıymetli.

Sizin mesleğinizde çalışmak isteyen bir kız çocuğuna ne söylemek istersiniz?

Merak duygunu ve yaratıcılığını köreltmemelisin. Bir şeyleri yapmak için büyümene ya da beklemene gerek yok. Eğer bilime ilgiliysen okumaya, sorunları tespit etmeye ve çözüm bulmaya başlayabilirsin. İnternet aracılığıyla dünyanın herhangi bir yerinden ilham alacağın çalışmaları ve kişileri bulabilir ve hatta onlarla iletişime geçebilirsin. Kendini asla bir alanla kısıtlamana da gerek yok. Düşüncelerini özgür bırak. Günümüzün en çok fark yaratan özelliklerinden birisi de pürdikkat çalışabilmek. Ortaya özgün bir iş çıkarmak istiyorsan bilişsel yeteneklerini sınırlarına kadar zorla!

yazı

STEAM alanlarında toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın güçlenmesi için çalışıyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir